hareketsiz kalmak ne demek?
- Stand still.
stand
- (açık havada bulunan geçici) sahne. stand (sergi yeri)
- Katlanmak, direnmek, göğüs germek, karşı koymak
- Kullanılmadığı zamanlarda gitarı dengede tutmak için altına yerleştirilen sehpa.
- Act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial.
- Durmak, ayakta kalmak
- Ayakta durmak
- Kalmak, baki kalmak
- Sebat etmek, tahammül etmek, çekmek, dayanmak
- Sabit olmak
- Inat etmek, ayak diremek
hareketsiz donam
- Ağda kenar gözelerin yaka ipine veya bir çerçeveye donam ipile birebir bağlanması.
- Motionless ornament.
hareketsiz durumda olmak
- Sleep
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hareketsiz donamhareketsiz durumda olmakhareketsiz eklemlerhareketsiz filmhareketsiz hale getirmehareketsizhareketsiz hale getirmekhareketsiz ışık köprüsühareketsiz montajhareketsiz planhareketselharekethareket alanıhareket anahtarihareket analizihareket anlayışıkalmakkalmakalma durumukalma eğrisikalma süresikalmkalkal gelmekkal ocağıkal u kılkala