halel vermek ne demek?
- Bozmak, sarsmak.
Yeni mahalleler ayrı yerlerde şehrin tarihî kıymetine halel vermemek üzere inşa olunmaktadır.
Falih Rıfkı Atay - Schaden.
halel gelmek
- Bozulmak, zarara uğramak.
- To be injured.
halel getirmek
- Zarar vermek, engel olmak, ket vurmak.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
halel gelmekhalel getirmekhalelhalelbarhaleldarhaleldar etmekhaleldar olmakhalelenmehalelenmekhalelihalehale and heartyhale getirmekhale i zu zenebhale tesirivermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious