gözden düşmek ne demek?
- Sevgi, saygı ve ilgisini yitirmek. (Bir kişi veya şey) Değerini yitirmek, rağbet görmemek
Muhtarın oğlu bu hasta köpeklere düşman olduğu günden beri gözümden düştü.
S. F. Abasıyanık - To fall from grace.
- To fall in esteem.
- To fall into contempt.
- To fall into disfavour.
- To grow out of estimation.
gözden düşme
- In bad.
- Disfavour.
- Disgrace.
- In the doghouse.
- Dog house.
gözden düşmüş
- Discredited, under a cloud, out of favor.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gözden düşmegözden düşmüşgözden düşmüş kimsegözden düşmüş olmakgözden düşürmegözdengözden çıkarılabilirgözden çıkarılan birlikgözden çıkarmakgözden düşürmekgözdegözde çocukgözdegülgözdeğmegözdeğme sağaltımıdüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek