gözde ne demek?

  1. Benzerleri arasında nitelikleri sebebiyle üstün tutulan, beğenilen, önem verilen kimse veya şey, favori.

    Kanmamaya dayanan bir oyunun gözde bir temsilcisi olmuştu.

    Üstün Dökmen
  2. Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen.
  3. Önemli bir kimsenin beğendiği kadın.
  4. Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen unvan.
  5. Beğenilen kadın.
  6. Bk. odalık.
  7. (en)Favorite.
  8. (en)Favourite.
  9. (en)Preffered.
  10. (en)Blue boy.
  11. (en)Fair boy.
  12. (en)Dearest.
  13. (en)Minion.
  14. (en)Popular.
  15. (en)In favour.
  16. (en)Mistress.
  17. (en)Much liked.
  18. (en)Much thought of.
  19. (en)Favoured one.
  20. (en)Favo u rite.

odalık

  1. Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
  2. Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal
  3. Padişah ve şehzadelerin, saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın.
  4. (en)Concubine.
  5. (en)Odalisque.
  6. (en)Female share.

gözde çocuk

  1. (en)White haired boy.

gözdegül

  1. Beğenilen gül.
  2. Hoş görünen gül.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gözde çocukgözdegülgözdeğmegözdeğme sağaltımıgözdeğmelikgözdeğmesinden korunmagözdemirigözdengözden çıkarılabilirgözden çıkarılan birlikgözdağıgözdağı vermekgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın