gözü açık gitmek ne demek?
- Dilediğine erişemeden ölmek.
- Gerçekleşmesini çok istediği bir dileğine erişmeden ölmek.
- To die in disappointment.
gözü açık olmak
- Fırsattan yararlanmak, kurnazca davranmak.
gözü açık
- Uyanık, becerikli (kimse).
- Waking.
açık
- Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
- Engelsiz.
- Örtüsüz, çıplak.
- Boş.
- Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
- Aralığı çok.
- Çalışır durumda olan
- Kolay anlaşılır, vazıh
- Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
- Gelirin gideri karşılamaması durumu.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gözü açık olmakgözü açıkgözü açıklıkgözü açgözü açılmagözü açılmakgözü açılmışgözü açlıkgözü akmakgözü alışmakgözgöz abdüksiyonugöz açamamakgöz açıp kapayıncaya kadargöz açtırmamakaçıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağı