açı karşı açı ne demek?
- Genellikle, karşı karşıya konuşan iki kişiyi sırayla göstermede kullanılan ve birbirinin karşıtı iki açıdan çevrilen iki ayrı çekimin ortaya çıkardığı durum.
- Reverse (angle), matched shot, matching shot, shooting and reverse angle, shot - reaction shot, ping-pong shot (a.).
- Schuss - Gegenschuss, hinüberblickt -entgegensetze Einstellungen
- Champ - contrechamp, plans croisés
açı
- Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarı doğru arasındaki açıklık.
- Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
- Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye.
- Ortak bir noktadan (köşe) çıkan iki yarıdoğrunun (kıyı) oluşturduğu uzambiçim.
- Ortak bir noktadan çıkan iki yarıdoğrudan birinin ötekisinin üstüne çakışması için yaptığı dönmenin niceliği.
- Ortak bir doğrudan geçen iki yarıdüzlemin oluşturduğu uzambiçim.
- Ortak bir doğrudan geçen iki yarıdüzlemden birinin ötekisinin üstüne çakışması için yaptığı dönmenin niceliği.
- (Bak: Zaviye)
- Angle.
- Angle
açı çekimi
- Alışılmamış bir açıdan çevrilen çekim.
- Angle shot.
- İki evcikli
- İnternet üzerinde daha önceden ziyaret edilmiş siteleri gösteren dosyalar.
- Sayısal delillerde daha önceden İnternet üzerinde ziyaret edilmiş sitelerine ait kayıt bilgilerinin tespit edilmesi yöntemi.
- İşletim sitemi ve kayıtlarda bulunan yazılımların incelenmesi yöntemi.
- Difüzyon akımı ile ona etki eden değişkenler arasındaki ilişkiyi veren eşitlik. id = 607 n D1/2 C m2/3 t1/6 Bu değişkenler analit reaksiyonunda söz konusu elektronların sayısı (n), difüzyon katsayısının karekökü (D1/2) ve damlayan civa elektrotunun kılcal sabiti (m2/3 t1/6)'dır.
- İndiyum elementinin sembolü. (II)
- İzomagnezyum halojenür ile aril asetik asit veya onun sodyum tuzuyla oluşan, Grignard reaktifine benzer bir belirteç.
- İnsektlerle taşınan, felç, irinsiz meningoensefalomiyelitis ve miyokarditisle belirgin, genellikle on haftalıktan büyük hindilerde ve seyrek olarak genç kazlarda görülen flavivirüs enfeksiyonu.
- İsrail'Den köken alan, çok sıcak koşullarda hayatta kalabilen ve yüksek verim gücü gösteren sığırların geliştirilmesi amacıyla 1920 yılında ithal edilen Holştayn boğalarla yerli Damascus ve Baladi ırkı ineklerin birleştirilmesi ve 1947-1962 yılları arasında Kanada ve ABD' den getirilen çok sayıdaki sığırla ırkın stabilizasyonun sağlanması sonucu geliştirilmiş, Holştayn ırkına çok benzeyen, siyah beyaz alaca renkli, Holştayn ırkının aksine sıcağa ve subtropik iklime dirençli, sıcak iklimde süt verimi Holştayn ırkından daha yüksek, sütünün yağ oranı daha düşük, uysal mizaçlı, sürü idaresi kolay ve yetiştirme sistemlerinin çoğuna uyum sağlayabilen, günlük canlı ağırlık artışı yüksek, kolay buzağılayan, buzağılama aralığı oldukça kısa sütçü sığır ırkı.
- İsrail'Den köken alan, Akdeniz bitki örtüsünü iyi değerlendiren ve kenelere karşı dirençli bir sığır oluşturmak amacıyla Akdeniz orijinli ırkların Brahman ve Santa Gertrudis ırklarıyla birleştirilmesi ve yıllar sonra Hereford, Angus ve Simental ırklarının da ıslah programına katılmasıyla geliştirilmiş, et verimi yönünde yetiştirilen sığır ırkı.
karşı
- Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi, yamaç
- Yol, deniz, ırmak vb.nin öbür kıyısı veya yanı
- Ön, kat, huzur
- Bulunan yere göre önde, ileride olan.
- Karşıt, zıt, muhalif.
- Yüzünü bir şeye doğru çevirerek.
- Karşılık olarak, mukabil
- İçin, hakkında
- Contrary.
- Opposed.