fenasına gitmek ne demek?
- Üzülmek, gücenmek, kırılmak, sinirlenmek.
fenasetin
- Phenacetin
fena
- İyi nitelikte olmayan, kötü
- Üzücü
- İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse).
- Hoşa gitmeyen, rahatsız edici
- Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan
- Çok
- Ölümlü olma durumu, ölümlülük.
- (Beka'nın zıddı) Yokluk. Yok olma.
- Evil.
- Sinful.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.