fena dövmek ne demek?
- Tan smb.'s hide.
tan
- Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir.
- Kötülemek, birisinin ayıp ve kusurlarını beyan etmek. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'n)
- Şafak vakti.
- Sabah, akşam esen serin esinti.
- Kötülemek.
- Hoş görmemek.
- See Picul.
- The bark of the oak, and some other trees, bruised and broken by a mill, for tanning hides; so called both before and after it has been used.
- Called also tan bark.
- Yellowish-brown color, like that of tan.
fena değil
- Not bad, good deal, so so, all right.
fena azarlamak
- Lambaste
dövmek
- Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak
- Çamaşır, halı vb.ni tokaç, sopa gibi şeylerle vurarak temizlemek.
- Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek.
- Ezmek.
- Çırpmak.
- Ateşte ısıtılarak yumuşatılmış bir madeni, vurarak istenilen biçime getirmek.
- Topa tutmak.
- Çarpmak, vurmak
- To thresh.
- To strike.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
fena değilfena azarlamakfena bulmakfena etmekfena gözle bakmakfenafena haldefena halde üşütmekfena hareket etmekfena haşlamakfenfen bilgisifen bilgisi olanfen bilimifen bilimleridövmekdövmedövme alaşımdövme altindövme aralığıdövme çekicidövdövdürmedövdürmekdövdürtmedövdürtmekdöbürdekdöd üz zeytundöderlein basilidögerdöğen