doğruca gitmek ne demek?
- Go straight, make a beeline for.
doğruca
- Doğruya yakın.
- Hiçbir yöne sapmadan, dolaylı olmayarak, dolaşmayarak
- More or less right.
- Full.
- Right.
- Slap.
- Straight.
- Directly.
- Straight ahead.
doğrucu
- Her şeyin doğrusunu söylemeyi huy edinmiş olan kimse.
- Truthful.
- Righteous.
- True-blue.
- Veracious.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
- Take one's way.
- Go away.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
doğrucadoğrucudoğrucu davutdoğruculukdoğrudoğru açıdoğru akımdoğru akıma çevirmedoğru akıma çevirmekdoğramdoğram doğramdoğramadoğrama dişidoğrama işidoğadoğa bakım sorunudoğa bilgisidoğa bilimcidoğa bilimcilikgitmekgitmek üzeregitmek üzere ayrılmakgitmegitme vaktini uzatmakgitme zamanıgitgit aralığıgit başımdangit buradangit düğmesi