düzen penceresi ne demek?
- Edit window
edit
- Telif etmek
- Kısaltmak
- Baskıya sokmak
- Yönetmek, yazımlamak (data)
- Yerli yerine koymak
- Başkasının yazdığı bir yazıyı basılmak üzere hazırlamak
- Düzeltmek, düzenlemek
- Bir gazetede mesül müdür olmak.
- Yayına hazırlamak
düzen
- Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem
- Soyut ve somut nesnelerin bir sıraya, bir hedefe, bir amaca göre sıralanması.
- Yerleştirme, tertip.
- Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol, yönetim biçimi, rejim.
- Dolap, hile
- Müzik aletlerinde ses ayarı, akort.
- Toplumsal bir yapı içinde ögelerin bütüne, bütünün ögelere ve ögelerin birbirlerine göre ilişkileri.
- Alet edevat takımı.
- Order.
- Regularity.
düzen açıklaması
- Bir tiyatro eserinin metninde dekor, giysi vb. ile oyuncuların görünüşleri, davranışları üzerine yapılan açıklama.
- Yazarın, oyun betiğinde, yere, girişlere, çıkışlara, dekore, giysilere, donatımlıklara, müziğe, çeşitli etmenlere, kişilerin görünüşlerine ve davranışlarına ilişkin çoğu kez ayraç içinde yaptığı açıklama.
- Stage direction.
pencere
- Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
- Bir çeper veya organın deliği
- Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan,pencereyi belirleyen dikdörtgen delik.
- Window.
- Window, aperture, film gate.
- Filmfenster, Bildfenster
- Fenêtre