pencere ne demek?
- Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım.
R. H. Karay - Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan,pencereyi belirleyen dikdörtgen delik.
- Bir çeper veya organın deliği
- Window.
- Window, aperture, film gate.
- Filmfenster, Bildfenster
- Fenêtre
pencere açılmıyor
- The window doesn't open.
pencere açmak
- Görüş açısı kazandırmak