pencere açmak ne demek?
- Görüş açısı kazandırmak
Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur.
H. Taner
görüş
- Görme işi
- Benzerlerinden ayıran özellik, konsept.
- Gözle bir şeyi algılama yetisi.
- Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret.
- Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir.
- Bkz. görme
- Olaylar, düşünceler ya da nesneler üzerinde geliştirilen anlayış, değer ve yargı.
- Conception.
- Visual.
- Optic.
pencere açılmıyor
- The window doesn't open.
pencere bantı
- Weather strip.
açmak
- Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek
- Bir şeyin kapağını veya örtüsünü kaldırmak
- Engeli kaldırmak.
- Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak
- Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak.
- Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak.
- Çevresini genişletmek.
- Birbirinden uzaklaştırmak.
- Almacı çalıştırmak için düğmeye basmak ya da düğmeyi çevirmek.
- Offer.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
pencere açılmıyorpencere bantıpencere başlık çubuklarıpencere boyupencere camıpencerepencere çerçevesipencere çerçevesi takmakpencere demiripencere dikmesipencepencpencacappencahpencahsalepencapaçmakaçmaaçma banyosuaçma düğmesiaçma kapamaaçma kapama belirteciaçaç acınaaç açaç aç ile yatınca arada dilenci doğaraç açık kalmak