dökme akıtma ne demek?
- Effusion
effusion
- Efüzyon, açılma
- Taşkınlık, coşkunluk
- Bolluk
- Delikten yayınma
- Dökme
- Dökülen veya akan şey
- İçini dökme, coşkun hislerin etkisi altında yazılan yazı
- Bedenin içinde kanın damarlardan başka dokulara akması.
- Akıtma, akma
dökme bronz
- Cast bronze.
dökme cam
- Plate glass.
akıtma
- Akıtmak işi, isale
- Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke.
- Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir çeşit tatlı.
- Enli bilezik.
- Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kıllar.
- Stripe.
- Drainage.
- Discharge.
- Fluxation.
- Blaze.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dökme bronzdökme camdökme çelikdökme çimentodökme çividökmedökme demirdökme demir borudökme demir elektrotdökme demir kazandökardöke dökedöke saçadöker yükletdökerken taşırmakakıtmaakıtma kayışıakıtmakakıtmalıakıtmalıkakıtmamakakıtmatorakıta akıtaakıtaçakıtanakıtıcıakıtılanakıakı ak karası karaakı ile çıkmakakı karası geçitte belli olurakı yoğunluğu