dökme bronz ne demek?

  1. (en)Cast bronze.

cast

  1. Rol vermek ; rolünü oynamak
  2. Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
  3. Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
  4. Atmak, fırlatmak, savurmak
  5. Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
  6. Olta atmak, ağ sermek
  7. Yere yıkmak (güreşte)
  8. Ayrılmak, kaybetmek
  9. Dökmek (meyva, saç, kıl)
  10. Erken yavrulamak

dökme akıtma

  1. (en)Effusion

dökme cam

  1. (en)Plate glass.

bronz

  1. Tunç.
  2. Bu maddeden yapılmış olan.
  3. Bk. tunç.
  4. Bkz. tunç.
  5. (en)Sunburned.
  6. (en)Sunburnt.
  7. (en)Suntanned.
  8. (en)Bronze.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

dökme akıtmadökme camdökme çelikdökme çimentodökme çividökmedökme demirdökme demir borudökme demir elektrotdökme demir kazandökardöke dökedöke saçadöker yükletdökerken taşırmakbronzbronz baskıbronz baskibronz bebek sendromubronz diyabetbronz elektrotbronz gazebronz gibibronz kovanbronz levhabroncbronchadenitisbronchibronchiabronchial
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın