dökme bronz ne demek?
- Cast bronze.
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
dökme akıtma
- Effusion
dökme cam
- Plate glass.
bronz
- Tunç.
- Bu maddeden yapılmış olan.
- Bk. tunç.
- Bkz. tunç.
- Sunburned.
- Sunburnt.
- Suntanned.
- Bronze.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dökme akıtmadökme camdökme çelikdökme çimentodökme çividökmedökme demirdökme demir borudökme demir elektrotdökme demir kazandökardöke dökedöke saçadöker yükletdökerken taşırmakbronzbronz baskıbronz baskibronz bebek sendromubronz diyabetbronz elektrotbronz gazebronz gibibronz kovanbronz levhabroncbronchadenitisbronchibronchiabronchial