buyruk ne demek?
- Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman.
Buyruk, bu oğlanın götürülmesi gereken yere götürmem içindir.
M. N. Sepetçioğlu - Egemenlik.
Birinin buyruğunda yaşamak.
- Kendi başına hareket eden.
- Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir.
- Önder, amir, sözcü.
- (Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel geçerli ve bir gerekliliği (eylemin zorunluluğunu) dile getiren ahlâk önermesi. //buyruklar ikiye ayrılır: Koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk, bkz. koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk
Ordinance.
Prescription.
Writ.
Decree.
Behest.
Mandat.
Imperative.
Bidding.
Charge.
Command.
Edict.
Mandate.
Order.
Impératif
Imperativum
buyruk altındaki
Subject
buyruk altmda olan biri
Minion