buyruğa yazılı ne demek?
- Emre muharrer.
emre
- Ağabey.
- Aşık, tutkun, müptela.
- Vurgun.
- Halk şairi.
- Kardeş.
- Arkadaş.
- Ak gözlü, beyaz gözlü.
buyru
- Kağnı tekerini tutan ağaç çivi. (Garibçe *Güdül, Alcılı *Delice -Ankara)
- Istarda kilimin sarılı olduğu mazıyı çeviren eğri ağaç araç. (Kötüören *Pınarbaşı -Kayseri)
buyruk
- Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman.
- Egemenlik.
- (Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel geçerli ve bir gerekliliği (eylemin zorunluluğunu) dile getiren ahlâk önermesi. //buyruklar ikiye ayrılır: Koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk, bkz. koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk
- Kendi başına hareket eden.
- Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir.
- Önder, amir, sözcü.
- Ordinance.
- Prescription.
- Writ.
- Decree.
yazılı
- Yazılı sınav.
- Yazılmış olan, muharrer, sözlü karşıtı.
- Üzerinde yazı bulunan, yazısı olan.
- Alna yazılmış olduğuna inanılan, mukadder
- Sınav.
- Tahrîrî. ~ biçim: tahrîrî biçim. ~ tanıma:ikrâr bi'l-kitâbe.
- Inscribed.
- Inscriptive.
- Written.
- In writing.