buyru ne demek?
- Kağnı tekerini tutan ağaç çivi. (Garibçe *Güdül, Alcılı *Delice -Ankara)
- Istarda kilimin sarılı olduğu mazıyı çeviren eğri ağaç araç. (Kötüören *Pınarbaşı -Kayseri)
buyruğa yazılı
- Emre muharrer.
buyruk
- Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman.
- Egemenlik.
- (Kant'ta) -> (Kişisel) ilkelerin (maxim) karşısına konulan nesnel geçerli ve bir gerekliliği (eylemin zorunluluğunu) dile getiren ahlâk önermesi. //buyruklar ikiye ayrılır: Koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk, bkz. koşullubuyruk, koşulsuzbuyruk
- Kendi başına hareket eden.
- Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir.
- Önder, amir, sözcü.
- Ordinance.
- Prescription.
- Writ.
- Decree.