buhran geçirmek ne demek?
- Bunalım geçirmek.
- Tengezarî derbaz kirin, tengezar bûn.
bunalım
- Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz.
- Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz
- Ruhsal yönden sonucu tehlikeli olabilecek durum
- Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz.
- Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum, kriz.
- Sermaye ve gelir kayıplarına yol açan ve iktisadi bütünlüğün her düzeyinde etkisi olan politik, ideolojik ve iktisadi tüm değerleri bozan bir rahatsızlık.
- İktisadi konjonktürdeki genişleme ve sürekli bir ilerleme döneminden sonra uzun ya da kısa daralma evresine geçerek yön değiştirme.
- Depression.
- Blues.
- The megrims.
buhran
- Bunalım, bunluk, kriz
- Bk. bunalım
- Sıkıntı. Darlık. Nöbet. Kriz. Hastalığın ağır zamanı.
- Crisis.
- Depression.
- Emergency.
buhranlı
- Bunalımlı
- Critical.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.