geçirme ne demek?
- Geçirmek işi.
- Permeation.
- Passing.
- Tracing.
- Transfer.
- Transmission.
- Infecting.
- Conductance.
- Conduction.
- Conveyance.
- Transposition.
- Tranfusion.
- Permeability.
- Farewell.
- Giro.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.
geçirmeli elektron mikroskobu tem
- Canlılardan alınan doku parçalarının tespit edilmesinden sonra çok ince kesitler alınarak hücre içinin incelenmesinde kullanılan bir mikroskop çeşidi. Transmisyon elektron mikroskobu.
- Transmission electron microscope.
- Microscope électronique à transmission