buhar ne demek?
- Isı etkisiyle sıvıların ve bazı katıların dönüştükleri gaz durumu
Bu bombardımanda ne yeni silahların çelik sesini işittik ne de buharı andıran dumanla karışık şimşeği gözlerimizi kamaştırdı.
R. H. Karay - Bk. uçuk
- Suyun buğu haline gelmiş şekli.
- Suyun, ısı etkisiyle gaz halini almış biçimi.
- Bk. buğu
- Bk. buhar
- Steam.
- Vapor.
- Vapour.
- Exhalation.
- Aura.
- Fume.
- Port.
uçuk
- Uçmuş, soluk
- Açık (renk)
- Hafif, belirsiz
- Deli dolu.
- Ateşli hastalıklar, ruhsal bunalımlar veya korku sonucu genellikle dudakta beliren kabarcık.
- Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu.uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.
- Sıcaklığını değiştirmeksizin, yalnızca basıncını artırarak sıvılaştırabilen bir uçunun durumu.uçuk, dönüşül sıcaklık altında bulunan bir tür uçundur.
- Bir sıtma belirtisi olarak da ortaya çıkabilen, sulu, küçük deri kabarcığı.
- 1. uçmuş, soluk renk. 2. çökmüş yer, toprak. 3. iyi. 4. sivri dağ tepesi.
- Uçmuş, soluk renk.
buhar banyosu
- Cildi ölü hücrelerden arındırmak ve siyah noktaların temizlenmesini kolaylaştırmak amacı ile yüze buhar uygulanması.
- Vapor bath.
- Steam bath, vapor bath.
buhar basıncı
- Bk. uçuk basıncı
- Belli sıcaklıkta, sıvı ya da katısıyla dengede bulunan buharın gösterdiği basınç.
- Bk. buğu basıncı