belirsiz ne demek?
- Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen
Tatlı ve mahmur bakışlı gözlerini belirsiz bir noktaya dikti.
Y. K. Karaosmanoğlu - Niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen, müphem
Bir ayağın yerlere sürtünmesinden çıkan, silik ve belirsiz sesi işitti.
P. Safa - Bilinmeyen, meçhul.
- İlk bakışta göze çarpmayan ve dikkatli bakılmadıkça görülmeyen şekil ve çizgiler. (Resim)
- Gayri vâzıh.
Indistinct.
Uncertain.
Unclear.
Undetermined.
Undefined.
Unsettled.
Cloudy.
Shadowy.
Foggy.
Indefinite.
Ambiguous.
Backhanded.
Clouded.
Dubious.
Dusty.
Equivocal.
Fuzzy.
Hazy.
Indefinable.
Indescribable.
Indeterminate.
Inglorious.
Misty.
Obscure.
Abstract.
Borderline.
Distant.
Inarticulate.
Indecisive.
Nebulous.
Vague.
Imperfection.
In the background.
Chancy.
Dicey.
Doubtful.
Dreamy.
Inappreciable.
Vague information.
Recondite.
Woozy.
belirsiz bağıntı zamiri
- Kim ki, her kim ki, her ne ki gibi anlamında belirsizlik bulunan zamir veya zamir deyimi.
Prorom relatif indéfini
belirsiz beti
- Sürekli olarak bakıldığı zaman, görünende hiç bir değişiklik olmadan türlü yollarla yorumlanabilen betiler. (Örneğin: Bir merdiveni gösteren çizgiler istendiği zaman yukardan aşağıya ya da aşağıdan yukarıya bakılıyormuş izlenimini verir.)