baskıya dayanmak ne demek?
- Stand the strain.
stand
- (açık havada bulunan geçici) sahne. stand (sergi yeri)
- Katlanmak, direnmek, göğüs germek, karşı koymak
- Kullanılmadığı zamanlarda gitarı dengede tutmak için altına yerleştirilen sehpa.
- Act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial.
- Durmak, ayakta kalmak
- Ayakta durmak
- Kalmak, baki kalmak
- Sebat etmek, tahammül etmek, çekmek, dayanmak
- Sabit olmak
- Inat etmek, ayak diremek
baskıya dayanamamak
- Break down.
baskıya alma
- (Freud) Belirli dilek ve anıları bilinçten uzaklaştırıp, onların yeniden ortaya çıkmalarını engelleme.
dayanmak
- Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
- Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak.
- Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek.
- Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek
- Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek
- Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak.
- Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek
- Varmak, ulaşmak
- Stand the racket.
- Last.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
baskıya dayanamamakbaskıya almabaskıya göndermekbaskıya hazırbaskıya hazır hale getirmebaskıya hazırlamakbaskıya sokmakbaskıya uygunbaskıya verilmekbaskıbaskı ağırşağıbaskı altına alınmış enflasyonbaskı altına alınmış talepbaskı altına almakbaskbask inbask in the sunbask kabilesinden kimsebaskakdayanmakdayanmadayanma ayağıdayanma çizelgesidayanma çözümlemesidayanma duvarıdayandayanacak gücü kalmamakdayanağı kalmamakdayanağı olmayandayanakdayadayahatundayakdayak arsızıdayak atma