dayanma ne demek?
- Dayanmak işi.
- Vücut ağırlığının gergin ya da bükülü kollar üzerine dayalı ve askıda bulunduğu durum.
- Resting.
- Bearing.
- Endurance.
- Resistance.
- Tolerance.
- Wear.
- Leaning.
- State of leaning.
- Dependence.
- Patience.
- Stay.
- Sufferance.
- Appui
dayanmak
- Bir yere yaslanmak, kendini dayamak
- Kullanılışı uzun sürmek, dayanıklı olmak.
- Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek.
- Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek
- Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek
- Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak.
- Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek
- Varmak, ulaşmak
- Stand the racket.
- Last.
dayanma ayağı
- (Mimarlık) Yüksek yapılarda anaduvarlara binen yapı ağırlığını karşılamak üzere anaduvarın basınca en çok raslayan yerine yapılan duvardan ayak, dayanma duvarı.
- Contre-fort
dayanma çizelgesi
- Breakeven chart