dayak ne demek?
- Bir insanı veya bir hayvanı dövme işi, sopa, patak, kötek.
- Bir şeyin yıkılmaması için dayanan ağaç, destek, payanda
Gelin ayağından, çoban dayağından belli olur.
Atasözü - Evlerin kapısının açılmaması için kapının arkasına konulan kol, destek, sürgü.
- (Mimarlık) Bir yapının yıkılmaması için yapıya dayatılan destek.
- Sleeper.
- Beating.
- Thrashing.
- Corporal punishment.
- Whipping.
- Prop.
- Bashing.
- Basting.
- Birching.
- Caning.
- Chastisement.
- Dressing-down.
- Drubbing.
- Dusting.
- Flogging.
- Fustigation.
- Hiding.
- Lacing.
- Licking.
- Sock.
- Trimming.
- Wallop.
- Whacking.
- Whaling.
- The works.
- Going-over.
- Support.
- Stay.
- Backing.
- Back rest.
- Abutment.
- Backstay.
- Backstop.
- Bearing.
- Bearing pile.
- Strut.
- Holdfast.
- Fulcrum.
- Reinforcement.
- Horse.
- Column.
- Stand-by.
- Stock.
- Pillar.
- Stirrup.
- Ground swell.
- Auto seat pad.
- Corporal punishmen.
- Appui, lambourde
dayak arsızı
- Dayaktan korkmaz olmuş, dayak yemeye alışmış (kimse).
dayak atma
- Beating, warming, leathering, tanning.