bakış doğrultusu ne demek?
- Gözlemciyi gözlenen noktaya birleştiren doğrultu.
- Gözlemcinin gözlerini, gözlenen noktayla birleştiren doğru.
- Line of sight.
- Line of sight (of vision).
- Gesichtslinie, Achse
- Rayon visuel
bakış
- Bakma işi veya biçimi
- Bk. bakma
- Look.
- Glance.
- Blink.
- View.
- Dekko.
- Gander.
- Regard.
- Slant.
bakış açısı
- Bir olayda, konuyu, düşünceyi belirli bir yönden inceleme, görüş açısı
- Aspect.
- Angle.
- Contention.
- Light.
- Outlook.
- Perspective.
- Viewpoint.
- View point.
- Point of view.
doğrultu
- Yön, istikamet
- Tutulan, izlenen yol.
- Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum.
- Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet.
- Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.
- Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.
- Direction.
- Direction yön.
- Istikamet.
- Richtung
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bakışbakış açısıbakış açısı yakalabakış atmakbakış boşluğubakış çerçevesibakış nazarbakış uyuşumubakışıkbakışık ayrımbakıbakıabakıcıbakıcı inekbakıcılıkdoğrultusunda olandoğrultudoğrultu açılarıdoğrultucudoğrultulabilirdoğrultulu aydınlatmadoğrultdoğrultandoğrultmadoğrultma düzlemidoğrultma yüzeyidoğruldoğruladoğrulamdoğrulam kuramıdoğrulama