doğrultma ne demek?
- Doğrultmak işi.
- Motorlu taşıtlarda, dış etkileri karşılayan, saçtan yapılmış, gereğinde doğrultulabilen gövde.
- Sıvı ortamlı fırın ve yunakların uygulamalarla bozulan ortamlarının bileşimini, yeniden doğru ve çalışır duruma getirmek için, yapılan denetim ve kimyasal özdekleri katım işlemi.
Folding top.
Rectification.
Verdecke
Rectification
Capote
doğrultmak
- Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek
- Düzeltmek.
- Yöneltmek.
- Yön bulmak.
- Para sağlamak, kazanmak
To straighten.
To correct.
To aim.
To point sth at.
To direct.
doğrultma düzlemi
- Bir C eğrisi üzerindeki P noktası için, P deki teğet ile ikincil düzgenden geçen düzlem.
Rectifying plane.
Plan rectifié
Rec' tificare
doğrultma yüzeyi
- Verilen eğrinin doğrultma düzlemleri ailesinin bürümü, rektifiyan yüzey.
Rectifying surface.
Surface rectifiante