doğrultucu ne demek?
- Bk. yöneltici
- Alternatif akımı doğru akıma çevirmeye yarayan aygıt.
Rectifier.
Redresseur
yöneltici
- Çiftucayın önüne yerleştirilen bir ya da daha çok sayıdaki iletken çubuk.
Director.
Direktor
Directeur, brin directeur
doğrultu
- Yön, istikamet
- Tutulan, izlenen yol.
- Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum.
- Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet.
- Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.
- Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.
Direction.
Direction yön.
Istikamet.
Richtung
doğrultu açıları
Direction angles