bağrını ezmek ne demek?
- Üzülmek, dertlenmek; yüreğini yaralamak.
Kışlanın uğrunda bir ufak mezar / Anama söylemen bağrını ezer.
Halk Türküsü
bağrını delmek
- Pek dokunmak, çok acı vermek. Aşırı üzülmesine yol açmak.
bağrına basmak
- Kucaklamak
- Bir kimseyi sevgisi ve şefkatiyle himayesine almak, koruyup kollamak
- Birini göğsüne bastırarak sevmek
- Cherish, embrace, nestle, canoodle.
ezmek
- Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek
- Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
- Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek.
- Üzmek, sıkıntıya sokmak
- Baskı altında tutmak
- Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak.
- Yenmek, sindirmek.
- Harcamak
- To jam.
- Crush.