ezme ne demek?
- Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek
Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler...
Y. Z. Ortaç - Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalamak, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklamak işlemi.
- Ezmek işi.
- Karşısındakini uzun süre güreşemez duruma sokma.
- Yem parçacıklarının biçimi ve/veya irilikleri, gerektiğinde kıvama getirilmek veya tavlanmak suretiyle, merdaneler arasından geçirilerek düz, yassı partiküller durumuna getirilmesi.
- Kıtlık, kaht.
Crushing.
Mashing.
Grinding.
Puree.
Crush.
Paste.
Mash.
Pate.
Pomace.
Pulverization.
Scrunch.
Spoon meat.
Mush.
Swat.
Crushed.
Pounded.
Mashed.
Pulp.
Powdering.
Pulpy.
Pounding.
Mashy.
Crash.
Stamping.
Squeeze.
Squash.
Marmalade.
Grind.
Rolling.
ezme boya
- Yağ veya başka bir maddeyle ezilerek hamur durumuna getirilmiş boya.
ezme çorbası
Thick soup.