bağrı yanık ne demek?
- Çok dert, acı, sıkıntı çekmiş; bağrı kara.
Nice kahramanlar nice sultanlar / Gelmiş gitmiş bağrı yanık ozanlar.
Âşık Veysel - Heartsick, afflicted.
bağrı yanmak
- Çok üzülmek, dertlenmek, acıyı yüreğinde hissetmek.
- Çok susamış olmak
bağrı yufka
- Yufka yürekli.
yanık
- Yanmış olan
- Rengi koyulaşmış
- Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk.
- Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan.
- Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz.
- Bıkkın, üzüntülü, dertli.
- Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
- Kimyasal, elektrik, radyasyon gibi yakıcıların etkisiyle kuru veya nemli sıcak maddelerle temas sonucu oluşan doku zedelenmesi, kombüsyon. Kızarma, veziküllenme, doku zedelenmesi, kömürleşme biçiminde dört derecesi bulunur.
- Yanık yeri.
- Yanmış olan.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
bağrı yanmakbağrı yufkabağrı açıkbağrı karabağrıkarabağrılmabağrılmakbağrına basmakbağrına işlemekbağrına taş basmakbağbağ açısıbağ bahçebağ bıçağıbağ bilimyanıkyanık amonyakyanık amonyaklı atmosferyanık çelikyanık iziyanık kemiklerden yapılan siyah boyayanık kokmakyanık rüzgaryanık sesyanık sesliyanı başıyanı başındayanı sırayanıbaşındayanıcı