aslı çıkmak ne demek?

  1. Gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak.
  2. Gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak: Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek.
  3. (en)To prove to be true.

aslı

  1. Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat.
  2. Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten.
  3. Osmanlıca'da yazılışı: aslî.
  4. Hakiki, esaslı, halis, safi.
  5. Soy, sop, nesep.
  6. Asıl, tek, dip, kütük, temel, esas, kaide, kural, hakikat.
  7. Aslı ile Kerem sevda hikayesindeki kız.
  8. Kök, köken.
  9. Temelli, köklü.
  10. Asla aid ve müteallik.

aslı aded

  1. Bk. asıl sayı

çıkmak

  1. İçeriden dışarıya varmak, gitmek
  2. Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
  3. Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
  4. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
  5. Süresi dolduğunda ayrılmak.
  6. Yapılmak, yürümek.
  7. Yetişecek ölçüde olmak.
  8. Eksilmek.
  9. (en)Exit.
  10. (en)Point.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aslıaslı adedaslı akrabalaraslı astarıaslı astarı olmamakaslı bir olanaslı enmüzeçleraslı faslı olmamakaslı faslı yokaslı kaynakaslasl ü esasaslaaslabasladçıkmakçıkmakbeyçıkmaklıkçıkmaçıkma desteğiçıkma durumuçıkma durumu ekiçıkma grubuçıkçık dışarıçıkacakçıkacak olançıkaççıbançıban ağırşağıçıban başıçıban işlemekçıban var
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın