aslı faslı olmamak ne demek?
- Gerçekliği, doğruluğu bulunmamak. Yalan olmak, uydurmak olmak.
Birtakım aslı faslı olmayan ağrılar yaratan sıtma mikrobu gibi sinsi bir yorgunluk vardı.
S. F. Abasıyanık
aslı faslı yok
- Yalan, uydurma. Doğru değil.
aslı
- Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat.
- Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten.
- Osmanlıca'da yazılışı: aslî.
- Hakiki, esaslı, halis, safi.
- Soy, sop, nesep.
- Asıl, tek, dip, kütük, temel, esas, kaide, kural, hakikat.
- Aslı ile Kerem sevda hikayesindeki kız.
- Kök, köken.
- Temelli, köklü.
- Asla aid ve müteallik.
faslı
- Fas halkından olan kimse.
- Moroccan.
olmamak
- O şeyden hoşlanmamak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aslı faslı yokaslıaslı adedaslı akrabalaraslı astarıaslı astarı olmamakaslı bir olanaslı çıkmakaslı enmüzeçleraslı kaynakaslasl ü esasaslaaslabasladfaslıfaslı baharfaslı gülfaslı hariffaslı hazanfaslı hitabfaslı şitafaslı zamanın sahifei selasefaslı zamanın sahifei selasesifaslfasl etmefasl ı mudhikfaslafasla faslafasfas çekirgesifas dirhemifas santimifas tekerleği