çıkmaklık ne demek?
- Çıkma durumunda olma
Hâlbuki ayrılık acısına ve ayrılık seslerine, bildik çıkmaklığım gerekti.
R. H. Karay
çıkma
- Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon.
- Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak.
- Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, derkenar.
- Çıkmış
- Eski, kullanılmış.
- Çıkmak işi.
- Bir buzsul örgüsünün biçimleniminde birimlerin yerinden kayması.
- Bir buzsul örgüsünün biçimleniminde birimlerin yerinden kayması.
- Going out.
- Going up.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.
çıkmakbey
- Yüksek karakterli, efendi kimse.