aslı astarı olmamak ne demek?
- Yalan, asılsız olmak.
- Gerçekliği, doğruluğu bulunmamak.
aslı
- Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat.
- Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten.
- Osmanlıca'da yazılışı: aslî.
- Hakiki, esaslı, halis, safi.
- Soy, sop, nesep.
- Asıl, tek, dip, kütük, temel, esas, kaide, kural, hakikat.
- Aslı ile Kerem sevda hikayesindeki kız.
- Kök, köken.
- Temelli, köklü.
- Asla aid ve müteallik.
aslı aded
- Bk. asıl sayı
astar
- Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat.
- Sıva veya boyadan önce vurulan kat
- Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb.
- Duyarkatın tabana sağlamca yapışmasını sağlamak amacıyla tabana çekilen yapışkan kat.
- (Satr. C.) Yazı satırları.
- Substratum, adhesive substratum.
- Lining.
- Liner.
- Undercoat.
- Foundation.
olmamak
- O şeyden hoşlanmamak.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aslıaslı adedaslı akrabalaraslı astarıaslı bir olanaslı çıkmakaslı enmüzeçleraslı faslı olmamakaslı faslı yokaslı kaynakaslasl ü esasaslaaslabasladastarı yüzünden pahalı olmakastarastar bol olmayınca yüze gelmezastar boyaastar boyasıastar kaplamaastaba gitmekastableastable circuitAstacuraastacus fluviatilisastast olan kimse