alelacele gitmek ne demek?
Scamper about.
scamper
- Seğirtmek, kaçmak
- Acele gitmek, koşmak
- Acele kaçış.
- Acele ile gitmek
alelacele söylemek
Chatter
alelacele
- Çabucak
- Çarçabuk, acele olarak, çabuk. (Osmanlıca'da yazılışı: ale-l-acele)
In great haste.
In a big hurry.
Head over heels.
Headfirst.
Posthaste.
Sharpish.
Whip and spur.
gitmek
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak.
- Çıkmak, ulaşmak.
- Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak.
- Sürmek, devam etmek
- Yakışmak, yaraşmak.
- Tüketilmek, harcanmak
- Götürülmek, gönderilmek.
Take one's way.
Go away.