alelacele söylemek ne demek?
Chatter
chatter
- Aptalca ve çok konuşmak
- Çatırdamak (dişler)
- Laklak etmek
- Çene çalmak
- Gıcırdatmak, konuşup durmak
- Gevezelik, boş laf
- Diş çatırdaması
- Gevezelik etmek
- Konuşur gibi sesler çıkarmak
- Çatırdamak (diş)
alelacele
- Çabucak
- Çarçabuk, acele olarak, çabuk. (Osmanlıca'da yazılışı: ale-l-acele)
In great haste.
In a big hurry.
Head over heels.
Headfirst.
Posthaste.
Sharpish.
Whip and spur.
alelacele gitmek
Scamper about.
söylemek
- Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
- Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
- Yapılmasını istemek
- Türkü, şarkı vb. okumak
- Yazmak, düzmek.
- Haber vermek
- Önceden bildirmek, tahmin etmek
- Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak
Bade.
Tell.