akıbet ne demek?

  1. Bir iş veya durumun sonu, sonuç

    Sen akıbetini pek hak etmemişe benziyorsun.

    R. N. Güntekin

    Diğerlerinin akıbetlerini bilmiyorum.

    İ. O. Anar
  2. Sonunda, önünde sonunda.

    Kurdun oğlu akıbet kurt olur, demiş ve bu söz beş muallimin meslek ve ilim haysiyetine dokunmuştur.

    R. N. Güntekin
  3. Neticede
  4. Gelecek, istikbal, son, nihayet

    Çocuklarının akıbetini hiç düşünmüyorsun.

    Hak girmeyen sarayın âkıbeti: Kül duman.

    M. E. Yurdakul
  5. Bir kimsenin başına gelebilecek hal, karşılaşılabilecek durum

    Eğer böyle bir âkıbete uğrarsan…

    R. N. Güntekin
  6. Bitim
  7. (en)Result.
  8. (en)Outgrowth.
  9. (en)Aftermath.
  10. (en)Curtains.
  11. (en)Denouement.
  12. (en)Event.
  13. (en)Issue.
  14. (en)Doom.
  15. (en)Fate.
  16. (en)Consequence.
  17. (en)Outcome.
  18. (en)Attendant.

akıbetine uğramak

  1. Birinin düştüğü kötü duruma düşmek.

akıben

  1. Bir işin veya halin sonu.
  2. Sonunda, netice.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

akıbetine uğramakakıbenakıbakıakı ak karası karaakı ile çıkmakakı karası geçitte belli olurakı yoğunluğu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın