akıbetine uğramak ne demek?
- Birinin düştüğü kötü duruma düşmek.
Ben Kristof Kolomb'un akıbetine uğramak istemiyorum.
S. F. Abasıyanık
akıbet
- Neticede
- Gelecek, istikbal, son, nihayet
- Bir kimsenin başına gelebilecek hal, karşılaşılabilecek durum
- Bir iş veya durumun sonu, sonuç
- Sonunda, önünde sonunda.
- Bitim
- Result.
- Outgrowth.
- Aftermath.
- Curtains.
akıben
- Bir işin veya halin sonu.
- Sonunda, netice.
uğramak
- Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak
- Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
- Fırlayarak çıkmak, dışarı çıkmak
- Kötü duruma konu olmak
- Yaklaşmak
- Karşılaşmak, maruz kalmak
- Cin, peri çarpmak.
- To drop in on.
- To drop by.
- To stop by.