adamakıllı gözden geçirmek ne demek?
- Put to the acid test.
adamakıllı
- Çok, haddinden fazla, aşırı derecede
- Gerektiği gibi, mükemmel şekilde, iyice, enikonu
- Gereğinden çok, iyice, bir güzel, bir temiz
- Tam, yerli yerinde, iyi, uygun, gereği gibi.
- Thoroughly.
- Fully.
- Completely.
- Substantially.
- Carefully.
- Painstakingly.
adamak
- Yoluna baş koymak, feda etmek
- Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kutsal bir güce yönelik bir niyette bulunmak, nezretmek.
- Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek, ant niteliğinde söz vermek
- Zaman ayırmak, tahsis etmek
- Birine bir şeyi vermeyi üstüne almak.
- Commit.
- Offer.
- Consecrate.
- Devote.
- Give up.
gözden
- Ophtalmic.
geçirmek
- Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak.
- Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek.
- Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek.
- Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- Giymek, giyinmek
- See smb.
- To the door.