acılık vermek ne demek?
- Envenom
envenom
- Kızıştırmak
- Aşılamak, dolduruşa getirmek
- Zehirlemek, zehir katmak
- Acılık vermek
- Kin aşılamak, bozmak.
acılık tayini
- Yağların eter içinde floroglusinol ve hidroklorik asitle muamele edilmesiyle yapılan oksidatif belirleme testi, Kreiss deneyi.
- Rancidity test.
acılık
- Acı olma durumu
- Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık
- Mec. Sertlik, şiddet.
- Bitterness.
- Acridness.
- Acridity.
- Gall.
- Acrimony.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
acılık tayiniacılıkacılıacılı bir biçimdeacılı giciliacılı hint baharatıacılı hint yemeğiacılanmaacılanmakacılar içinde can çekişmeacılara göğüs germeacılara katlananacıacı acıacı acı ağlamakacı acı bağırmakacı acı havlamavermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious