ağza düşmek ne demek?
- Dedikodu konusu olmak.
dedikodu
- Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kılükal
- Gossip.
- Tale.
- Tittle-tattle.
- Tittletattle.
- Dirt.
- Grapevine.
- Grapevine telegraph.
- Hearsay.
- Report.
ağza ait
- Stomatic
ağza alınmaz
- Söylenmesi ayıp, çirkin (söz, küfür): Bu ağza alınmaz söz üzerine karşıdakiler birden alevlendiler. -O. C. Kaygılı.
- Unmentionable, unspeakable, unutterable, unpronouncable.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağza aitağza alınmazağza almamakağza tat, boğaza feryatağzı açıkağağ arayüz kartıağ atmaağ aygıt arayüzü özellikleriağ bağdaştırıcı kartıdüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek