dedikodu ne demek?
- Başkalarını çekiştirmek ve kınamak üzere yapılan konuşma, kılükal
Kız aleyhine hiçbir aykırı dedikodu çıkmadı.
A. Gündüz Gossip.
Tale.
Tittle-tattle.
Tittletattle.
Dirt.
Grapevine.
Grapevine telegraph.
Hearsay.
Report.
Rumor.
Rumour.
Scandal.
Scuttlebutt.
Talk.
Tattle.
Whisper.
Backbiting.
Broadcast.
Chit chat.
Clatter.
On the cry.
Dope.
Old gossip.
Rumbling.
Tittle tatle.
dedikodu çıkarmak
- Birisi hakkında dedikodu ortaya atmak. Gerçek olmayan şeyler söylemek.
Spread gossip
dedikodu gazetesi
Scandal sheet, grapevine, grapevine telegraph, smear sheet.