açık yara ne demek?
- Kapanmamış, sürekli işleyen yara.
- An open wound.
- Open wound.
- Raw
açık yaraya tuz ekilmez
- Acısı henüz taze olan bir kimsenin üzüntüsü, birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır.
açık yargılama
- Duruşmaların, belirli durumlar dışında herkese açık olması.
- Publicity of the proceedings.
- Publicité des débats, débat public
yara
- Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik
- Bir şeyin iç veya dış yüzünde herhangi bir etki ile oluşan ve tehlikeli olabilen oyuk, gedik, yarık.
- Dert, üzüntü, acı.
- Keskin bir şeyle veya bir vuruşla vücutta oluşan derin kesik ya da çürük.
- Yumuşak dokuları oluşturan ögelerin kesici, yaralayıcı veya bunlara benzer araç veya gereçlerle birbirinden ayrılması. Ateşli silah yarası, ısırık yarası, septik ve aseptik yara gibi değişik yara tipleri vardır.
- Scotch.
- Bruise.
- Canker.
- Hurt.
- Injury.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
açık yaraya tuz ekilmezaçık yargılamaaçık yarım çemberaçık yarışımaçık yakalıaçık yapımaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçıkaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıyarayara açmakyara ağzını açık tutan aletyara almakyara bandıyara bandı yapıştırmakyara bereyara dörttebirlikler genişliğiyara etrafındaki şişlikyara hormonlarıyaryar beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksınyar dan atmakyar olmakyar yar yalvarmak