şüpheye düşmek ne demek?
- Kuşkulanmak
Yaşayışı şüpheye düşürmüştü beni.
Y. Z. Ortaç - To begin to suspect, to have a suspicion.
kuşkulanmak
- Bkz. irite olmak, tedirgin olmak, huylanmak
- Kuşku içinde bulunmak, kuşku duymak, şüphelenmek
- To get suspicious.
- Doubt.
- To smell a rat.
- Suspect.
şüpheye düşürmek
- Kuşkulandırmak.
- Misgive.
şüpheye kapılmak
- Şüphe duymak
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
şüpheye düşürmekşüpheye kapılmakşüpheye kapılmışşüpheyleşüpheşüphe altındaşüphe altında olmakşüphe bırakmamakşüphe duymakdüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek