kuşkulanmak ne demek?

  1. Kuşku içinde bulunmak, kuşku duymak, şüphelenmek

    Bu sükûttan kuşkulanan Mebrure, yarı beline kadar hastanın üstüne düşerek elini yakaladı.

    P. Safa
  2. Bkz. irite olmak, tedirgin olmak, huylanmak
  3. (en)To get suspicious.
  4. (en)Doubt.
  5. (en)To smell a rat.
  6. (en)Suspect.

kuşkulanma

  1. Kuşkulanmak işi.
  2. (en)Inkling.

kuşkulanmamak

  1. (en)(neg. form of kuşkulanmak) doubt, feel suspicious, suspect, be doubtful, disbelieve, fear, impugn, query, question, surmise.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

kuşkulanmakuşkulanmamakkuşkulanmayankuşkulandırmakuşkulandırmakkuşkulandırmamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın