şüphe ne demek?
- Kuşku
Hiçbir şey anlamamış, şüpheler içinde yerime gelip oturmuştum.
S. F. AbasıyanıkSaçma sapan zannedilen bu sözlerin pek bariz bir mistik tesirle söylendiğine şüphe yoktur.
A. H. Çelebi - Kuruntu.
- Bk. kuşku
Doubt.
Fears.
Suspicion.
Uncertainty.
Dubiousness.
Disbelief.
Discredit.
Haze.
Impeachment.
Incertitude.
Misdoubt.
Mistrust.
Query.
Question.
Surmise.
Reservation.
Suspicion kuşku.
Distrust.
Hesitation.
Humph.
Misgiving.
Qualm.
Quandary.
Scepticism skepticism.
kuşku
- Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirmemekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba
- Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu.
- Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu.
Doubt.
Fears.
Suspicion.
Distrust.
Disbelief.
Question.
Impeachment.
kuşku
- Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirmemekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba
- Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu.
- Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu.
Doubt.
Fears.
Suspicion.
Distrust.
Disbelief.
Question.
Impeachment.
şüphe altında
Under a cloud.
şüphe altında olmak
Be under suspicion.