çalma elin kapısını, çalarlar kapını ne demek?
- Kimseye kötülük yapma yoksa onlar da sana aynı kötülüğü yaparlar.
çalma
- Hırsızlık, sirkat
- Başa sarılan sarık.
- Çalınmış.
- Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş.
- Kibrit.
- Çalmak işi
- Sahnede başka bir oyuncunun sözlerinin ya da hareketlerinin etkisini azaltacak yolda, sıra kendisinde olmadığı halde, seyircinin dikkatini kendi üstüne çekme. Öbür oyuncunun oyununuçalma.
- Tendency.
- Stealing.
- Thieving.
çalma cinselliği
- Çalma eyleminden cinsel doygunluk sağlama durumu.
en
- Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
- Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
- Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
- Erime noktasının kısaltılmış şekli.
- Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
- Bk. genişlik
- This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
- Infinitive ending -an.
- See Em.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çalmaçalma cinselliğiçalma fenomeniçalma hastalığıçalma olayıçalma sesiçalmacıçalmaççalmadan oynamakçalmadık kapı bırakmamakçalçalaçala çalaçalabçalacakelin ağzı torba değil ki büzesinelin tersielin tersiyle yapılanelin yetişebileceği uzaklıktaelinde avucunda nesi varsaelinde bulunduran kimseelinde bulundurmakelinde bulunmakelinde büyümekelinde kalmakelieli açıkeli açıklıkeli ağıreli alışmak