çalma ne demek?
- Hırsızlık, sirkat
Rüyamıza kadar giren bu bahçeden elma çalmaya gidiyorduk.
B. R. Eyuboğlu - Başa sarılan sarık.
- Çalınmış.
- Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş.
- Kibrit.
- Çalmak işi
- Sahnede başka bir oyuncunun sözlerinin ya da hareketlerinin etkisini azaltacak yolda, sıra kendisinde olmadığı halde, seyircinin dikkatini kendi üstüne çekme. Öbür oyuncunun oyununuçalma.
- Tendency.
- Stealing.
- Thieving.
- Pilfering.
- Ringing.
- Steal.
- Theft.
çalma cinselliği
- Çalma eyleminden cinsel doygunluk sağlama durumu.
çalma elin kapısını, çalarlar kapını
- Kimseye kötülük yapma yoksa onlar da sana aynı kötülüğü yaparlar.