zannına düşmek ne demek?
- Sanmak
Adeta elimi uzatsam dokunabilirim zannına düşmüştüm.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
sanmak
- Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek
- Gibi gelmek, farz etmek
- Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
- Take for.
- Assume.
- Conjecture.
- Expect.
- Flatter oneself.
- Put down.
- Repute.
zannedersem
- Or so
zannedilen
- Supposed, suppositional, supposititious.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak