sanmak ne demek?
- Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek
Sahiden hasta sanıyorlar, tebdilihava tavsiye ediyorlardı.
S. F. Abasıyanık - Gibi gelmek, farz etmek
Bu hareketimi tamamıyla histen gelen bir şey sandı.
P. Safa - Bir şey veya kimsenin ... olduğunu düşünmek
Doktor Sevim, hastayı ilk gördüğü an kendinde değil sanmıştı.
A. İlhan - Take for.
- Assume.
- Conjecture.
- Expect.
- Flatter oneself.
- Put down.
- Repute.
- Surmise.
- Believe.
- Deem.
- Feel.
- Figure.
- Guess.
- Reckon.
- To suppose.
- To imagine.
- To think.
- To expect.
- To reckon.
- To guess.
- To figuer.
- To flatter oneself.
- To deem.
- To believe.
- To fancy.
- Esteem give credit for.
- Think.
- Imagine.
- Suppose.
- Fancy.
- Take.
sanma
- Sanmak işi.
sanma yöneticisi
- ( )